25 Nisan 2016 Pazartesi

BEBEĞİMİN ARKADAŞLARI

Edit Posted by with No comments
Merhabalar;
Dün bebeğimin arkadaşı ile çok güzel bir gün geçirdik. O oyun parkı senin bu salıncak benim koşturduk durduk. O kadar güzel ve eylenceliydi ki sizlerle duygularımı paylaşmak istedim. Bebeğim doğduğundan beri onun arkadaşları olmasına özen gösteriyorum. 40 günlüktü buluşturuyorduk arkadaşları. bebekliğinin her döneminde kendinden ayca büyük yada küçük arkadaşları oldu meleğimin. Ne kadar saçma çocuk ne anlayacak demeyin.
Bebekler birbirlerini görerek izliyorlar, gülücük atıyorlar. Birbirlerini keşfetme çabaları gerçekten inanılmaz. Konuşamasalarda oynayamasalar da ben onların arasında büyüklerde olduğu gibi güçlü bir bağ ve iletişim olduğunu düşünüyorum. Aynı Zaman'da seninle aynı yola baş koymuş aynı dönemlerde aynı zorlukları ve mucizeleri yaşayan anne arkadaşlarımızla bir araya gelmek O kadar motive edici ki. Yalnız değilim diyorsun. Tek uyumayan ben değilim. Oda uyumuyor oda gözleri şiş geziyor. Onların deneyimlerinden faydalanmak ve kendi deneyimlerini aktarmak güzel oluyor. Bol bol sohbet edip anne arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bir kahve molası bile olsa nefes alıyorsun. Hele ki bebekler aynı anda uyurlarsa deymeyin keyfimize. Beni pilimin bittiği en zor anlarımda hep onlarla olan sohbetlerim şarj etmiştir. Sosyal yaşamımızın azaldığı kuzuların uyku ve yemek düzenlerine göre bir sosyal aktivite yaratmaya çalıştığımız bu günlerde halden en iyi anlayanlar anne dostlardır.Buradan tüm anne adayları ve annelere sesleniyorum. Arkadaş çok güzel anne arkadaş çok çok güzel.hele birde tatlı dillilerse..



18 Nisan 2016 Pazartesi

ANNE OLUNCA ANLADIM !!!

Edit Posted by with No comments
1) Doğumdan sonra bebeğini kucağına verdikleri o ilk an ile ilgili anlatılan efsanelerin doğru olduğunu
2) Anneliğin fedakarlık ve Sevgi'yle eşdeğer olduğunu
3) Uykunun kıymetini ( uykusuzluktan bir insanın neler yaşayabileceğini)
4) Sağlıklı beslenmenin önemini (besinlerdeki vitamin değerlerini)
5) Yarım günlük ev işinin 3 gün sürebileceğini 
6) Evde bulunan tüm mobilyaların, eşyaların hatta kirişlerin bile ne kadar tehlikeli olabileceğini 
7) Her gün, her an Allah'a şükretmeyi
8) Evde hiç son bulmayan bir oyuncak dağınıklının olmasını
9) Pet şişe ve poşetlerden daha iyi bir oyuncak olmadığını
10) Anne kokusunun bir evlat için, evlat kokusunun bir anne için neler ifade ettiğini
11) Anne sütü mucizesini
12)Annemi 
13) En çok annemi
14) Her koşulda annemi...



13 Nisan 2016 Çarşamba

Emziren annelerin grip sorunsalı !!!!

Edit Posted by with No comments
Selam kızlar ;
Dün geceden beri boğaz ağrısıyla birlikte bahar nezlesine kapılmış gidiyorum :( sabah uyandığımda Mira'nında burnuşu akmaya başlamıştı.Gözleri kıpkırmızı.  Gene mi hastalık:( Halbuki 3 aydır ne güzeldik. Havalar da düzelmişti halbuki. Mira'nın 4. Hastalığı ve biri hariç hepsi maalesef benden geçen mikroplar. Hamileleğimden beri nefret ediyorum hasta olmaktan. Ben ilaçsız iyileşemiyorum. Gerçi hep nefret etmiş her defasında ölücekmişim gibi hissedip grip olduğu için ağlamayı bir alışkanlık edinmiş olmaktayım. Çok nazlıyımdır çok. Tabi anne olduktan sonra bunlara pek fırsat bulamıyorum ya neyse. Sabah doktora gittik Mira'ya antibiyotik başladık bense bilinen hafif  ilaçla dinlenerek atlatacağım.
Ama gel gelelim bu grip sorunu hiç bitmiyor. Emziren anneler bilir maske kullanmayı. Çocuğuna geçmesin diye yapılan uğraşları ama o grip bir şekilde geçiyor yavrulara. Bunu her yolu denemiş bir ebeveyn olarak yazıyorum. Enerjisi tükenmiş, şiddetli baş ağrısı ve yutkunmayla boğuşan anneye uykusuzluk öyle bir vurur ki işkenceye dönüşür günü. Bir de yavrucuğın hasta olduğunu duyan aile bireylerinin "siz bu çocuğa bakamıyorsunuz!" "Yine mi grip oldu?" Gibi söylemlerinin sizi çileden çıkarmasını emgelleyemezsiniz. Sanki o sizin canınızın parçası değilmiş gibi 10 aydır gece gündüz demeden emzirdiğin, korumaya kollamaya çalıştığın yavrunun hasta olmasıyla uğraşılan diğer faktörler. Annelerin emekleri ölçülmez arkadaşlar. Sevgisi gibi.Bir kesin bakalım sesinizi de rahat rahat iyileşmeye çalışalım. Bir dahaki gripte açarsınız koca ağızınızı. Görüşmek üzere...

11 Nisan 2016 Pazartesi

Elif Mira

Edit Posted by with No comments
Sizlere kendimi ilk yazımda kısaca tanıttım. Şimdide hayatımın anlamı kızımı tanıtacağım. Eskiden olsa annemi, babamı, kardeşimi ve eşimi( değerlilerimi) de tanıtacak uzun uzun yazılar yazardım. Ama onları ileride yazacağım yazılarda zaten bol bol okuyacak tanımış kadar olacaksınız. Şimdilik yalnızca kızımı tanıtacağım. Kendisi 10 ay 10 günlük. 31 Mayıs akşamı normal yollarla gelmeye çalışan ama annesinin dayanıksızlığıyla azizliğe uğramış, saat 22:30 da sezeryanla dünyaya merhaba demiş bir melek. Doğduğundan bu yana En büyük hobisi Mem. En sevdiği oyun Mem. En sevdiği yemek Mem. Ilk kelimesi Mem. Ve tanıtayım ben Mem :) Anne demesi in uzun uğraşlarının sonucunda ancak Ammem dedirtebildim kızıma. Mem bağımlısı bir kızım Mem bağımlısı annesiyim ben. Bu Mem işinin kolaylıkları da var zorlukları da. Ama çok büyük bir nimet şu anne sütü dedikleri. Yaşadıkça daha iyi anlıyor insan. Huzur veriyor bir kere, güven veriyor kuzulara,koruyor yavrucukları, her daim hazır ve temiz, masrafsız, Rabb'imden bir lütuf.
Benim kızım alerjik bir bebe. Anne ve babasından geçen genetik bir alerji. Bizde toza karşı olan alerji yavrumuzu da buldu. 3 aylığından bu yana kanlı ve mukuslu kaka takip etmekten rüyalarımda kaka görür oldum( alerjik bebek anneleri anlar )Kabarık vücut ve huzursuz geceler de belirtilerinden bazıları. Yavrumki besin alerjisi. Süt ve süt ürünleri diye başladık. Domates, fıstık ve yumurta akı olarak devam ettik. Halada yiyerek deneyerek buluyoruz alerjenleri ve kesinlikle yemiyoruz.
1 yaşında test ve tahlilleri yapılacak. O yüzden bu anne sütü bizim için daha da bir nimet.
Şimdilik Miracık ileri seviyede emekliyor. Sıralıyor, tay tay duruyor. Tırmanmayı öğreniyor. Alkış yapıyor al sallayarak bay bay yapıyor. Öpücük Atıyor ve öpücük veriyor. Çalan müziğe poposuyla eşlik ediyor. En komiği köpek tarçının taklidi yapıyor ( dili çıkartarak ) Mem, amme, baba, dede ilk kelimeleri. Bıcı bıcı ve parkı çok seviyor. Diş sıkıntısı yoksa bizimle birlikte sofraya oturup bir tabak kavurmayı midesine güpletebiliyor. Bugüne kadar sevmediği bir tada rastlamadık. (Şükür)En büyük aşkı dedesi. Kulakları yeni delindi.
Gözümün bebeği, aşkımın meyvesi, Rabb'imin emaneti...



Merhaba

Edit Posted by with No comments

Merhaba, merhabalarımı ulaştırabildiğim tüm insanlığa..

Yine yeni yeniden yazmaya başladım. Daha önce pek çok kez blog oluşturup hayat koşuşturmaları ile, takip edilmediğimi, faydalı olamadığımı, zaman ayıramadığımı, "ne yaşıyorum ki ne yazayım" düşünceleri ile devamını getirememiş birisiyim. 
Yeniden başladım çünkü "ne yaşıyorum ki ne yazayım" diye değil "çünkü yaşıyorum"larımı sizlerle paylaşacağım. Çünkü öğrenim hayatım boyunca başarabildiğim, ilgimi çeken tek şey yazmaktı. İçimde öyle şeker biriktirdim ki yazmadan olmadığını farkettim. Yazarak dinlenebiliyorum. Yazarak yaşayabiliyorum. 
Çok uzun ve dolaylı bir başlangıç oldu. Şöyle devam edeyim. Hemen hemen 2 yıllık evli, 23 yaşında, 10 aylık 10 günlük taze bir anne, minnacık evinde,çok çalışan eşiyle, bağımlı olduğu geniş ailesiyle mutlu bir Yeşimim. 
Evet ben Yeşim. Ismini ve manasını taşıyan, Aslan burcuna sahip, 4 sene çalışıp anneliğiyle birlikte ev hanımı olma yolunda ilerleyen bir Yeşim. 
Yazılarımda kendinizi bulmanızı umut ederek, faydalı olacak bilgiler paylaşmaya gayret edeceğim. Ama bu kız günlük tutuyor diye de düşünebileceksiniz. Eminim kızımın fotoğrafları ve gelişimini de takip eden anne ve anne adayları da olacak içinizde. Hayata bakış açımı eleştirebilecek, günlük konularla ilgili yazılarımı da bulabileceksiniz. 

Güzel günlerde, güzel yazılarda buluşmak üzere...